Soğutmada İç Sıcaklığı Artırmanın Etkisi Ve Öneriler

Klima sistemlerinin hemen hepsi, etkin bir otomatik kontrol sistemine sahiptir. Dolayısıyla iç sıcaklıklarını, istenilen bir değerde veya bu bir değerde veya bu değerin etrafında bir aralıkta sabit tutabilirler. Burada önemli olan kullanıcı tarafından ayarlanan (set edilen) iç sıcaklık değeridir.

Yazın soğutma yükünde iç kazançların , güneşten olan kazançlarının ve taze hava yükünün en büyük payı aldığı görülmektedir. Yazın iç ve dış sıcaklı değerleri arasındaki fark azdır. Bu nedenle iç sıcaklıktaki değişimler kazanca daha büyük oranda etkili olur.

Klima sistemlerinin yazın ortam nemini azaltma etkisi vardır. İstanbul gibi nemli iklimlerde mekanik klimatizasyonun en fazla hissedilen etkisi belki de soğutmadan çok , nemin azaltılmasına bağlıdır. Sistemin rejimine girinceye kadar olan dönemdeki çalışması sırasında bu yük çok etkilidir. Sistem rejimine girdikten sonra , sistem sadece iç ve dış nem kazançlarını karşılamaya çalışır ki rejim halindeki bu değer , duyulur ısı kazançları yanında  küçük kalır. İç  sıcaklığın 1 C azalması , duyulur ısı yükünü artırdığı kadar olmasa da gizli ısı yükünü de artırır.

Öneriler :

a-) İnsanların yazın kendini konforda hissettiği iç şartlar pek çok parametreye bağlıdır ve koşullara göre değişir.

b-) Sürekli kalınan ofis veya konut gibi ortamlarda 24 C ideal olmakla birlikte , yazın iç sıcaklığın 25 C değerine set edilmesi ekonomik ve uygun

bir seçimdir.

c-) Sürekli girilip çıkılan ve kısa süre kalınan yerlerde ise bu değer daha yukarı alınabilir. Burada dış sıcaklıkta 6 C mertebesinde bir fark yaratılması yeterlidir.

d-) Daha düşük sıcaklıklara yapılacak ayarlamalar, hem enerji tüketimini artıracaktır hem de hasta olma riskini yükseltecektir.